OSTEOPOROZ

ünümüzde teknolojinin ve kitlesel iletişim araçlarının gelişmesi sonucu en fazla farkında olunan rahatsızlıklardan biri de osteoporozdur. Yaygın olarak bilinen ismi ile kemik erimesi. Hastalıktaki problem kemiği oluşturan içeriğin azalmasıdır. Kemik yapı artık eskisi ile aynı kalitede değildir. Özellikle menopoza giren kadın sayısının artması ile osteoporozda ki hasta sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Osteoporozun bireylerde yansıması genelde geç ama kalıcı olur. Ana kemiklerde travma olmadan olan kırılmalar en sık görülen şikayetlerdir. En sık olarak omurları daha sonra azalan sıklıkla kalça ve bileklerde görülür.

Hastalığın riski yaşla birlikte artarken ailesinde özellikle de ailedeki kadın bireyler kemik erimesi öyküsü olan bireyler için artmış risk söz konusudur. Yaş söz konusu olduğunda riski arttıran en önemli faktör menopozdur. Az kalsiyumlu gıdalarla beslenme, hayatında egzersize yer vermeyen kişiler, sigara, alkol kullananlar, steroid ve tiroid ilaçlarını kullananlar ekstra risk altındadırlar.

Hastaların önemli bir kısmında bir şikayet olmamasına rağmen çekilen grafilerde tasadüfi kırıklar görülür. Bu kırıklardan kalça kırıkları hem hastanın genel durumu açısından hem de hayati tehlike açısından ayrıca bir öneme sahiptir.

Tanı için özellikle risk altında ki kişilere yıllık kemik yoğunluğu ölçümü yapılır. Hastanın sonuçları bulunduğu toplumdaki kendi yaş grubunda ki insanların ortalaması ile karşılaştırılır.

Burada değinmemiz gereken bir diğer konu ise osteopenidir. Osteopeni osteoporozdan bir önceki basamaktır. Kemik artık zayıflamaya başlamıştır. Rutin kemik yoğunluğu ölçümleri sırasında tesadüfi olarak bulunur. Genel destekleyici tedavi ile kişler normal kemik yoğunluğuna ulaşırlar.

Bu yazı toplamda 367, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Paylaş:

Yorumunuz