KALP YETMEZLİĞİ
En basit tabiri ile kalp yetmezliği kalbin vücudun ihtiyaç duyduğu kanı hedef dokulara ulaştıramamasıdır. Bu bazen kalbin içindeki kanın hacminin azalması nedeni ile bazen de kalbin yeterince güçlü olmamasından kaynaklanır. Kalp görevini aksatmaya başladığı ilk zamanlarda kişide belirgin bir şikayet olmaz. Çünkü gerek kalp gerekse vücut başka mekanizmaları devreye sokarak ilk dönemi sorunsuz atlatmaya çalışır. Eğer kalbi zorlayan etkenler ortadan kalkmışsa kişi sorunsuz olarak hayatına devam eder. Ancak eğer zorlayıcı etken devam ediyorsa kalp yetmezliği gelişir. Ayrıca bahsi geçen diğer mekanizmalar etkisini devam ettirirken kalp ritim anormallikleri, enfeksiyonlar, kansızlık, tiroid krizi, aşırı tuz alımı, kimi ilaçlar ve kalp krizi gibi durumların araya girmesi ile kalp yetmezliği hızla ortaya çıkabilir.
Bu hastalarda en çok karşılaştığımız bulgular eforla ortaya çıkan nefes darlığıdır. Bunların dışında uyku esnasında nefes alamadığı için uyanması, ayağa kalkma veya yatakta oturur pozisyona geçme isteği, kan tükürmesi ve öksürük de diğer sık görülen şikayetlerdir. Bu kişilerde sıvı birikmesi (ödem) de nadir olmayan bir olgudur.
Kalp yetmezliğinin tanısını koymak içinyapılan tetkiklerden ilki düz akciğer grafisidir. Bu grafide kalp boyutları hakkında fikir edinmenin yanında akciğerlerde sıvı toplanmasına dair bulgularda göze çarpar. Ancak yetmezliğin kesin tanısı ekokardiyografi ile konulur. Tedavi de ise öncelikle yetmezlik tablosuna yol açan nedenlerin bulunup ortadan kaldırılması gerekmektedir. Daha sonra ise kalbin iş yükünün azaltılmasına öncelik verilmelidir. Bunun en kolay yolu ise tuzsuz diyet, istirahat ve zayıflamadır. En son basamak ise ilaç tedavisidir. Piyasada bulunan bir çok ilaçtan hasta için en uygun olanı seçilir.
Bu yazı toplamda 862, bugün ise 1 kez görüntülenmiş
