MİYOKARD İNFARKTÜSÜ

Bilinen adıyla kalp krizi önceki yazımızda bahsettiğimiz aterosklerotik oluşumların kalp damarlarında oluşmasına ve kalbi besleyen damarlardan kalbe yeterince oksijen gitmesini engellemesine bağlı olarak oluşur. Normal şartlarda işlevini sürdüren kalbe aşırı bir yüklenme olduğunda kalbin beslenmesini sağlayan damarlar yetersiz olacağından kalp gerektiğince kasılamayacaktır. Bu kişide göğüs ağrısı olarak hissedilecektir. Eğer bu tıkanıklık belli bir derecenin altında ise, eğer o damarın beslendiği bölgeyi azda olsa kanlandıracak kadar kan akımına izin veriyorsa kişide göğüs ağrısı atakları olarak tekrarlamaya devam edecektir. Bu kişilere zamanında müdahale ile sorunları ortadan neredeyse tamamen kaldırılabilirken bu darlık kritik seviyenin üzerinde ise ve kişiye zamanında müdahale edilmez ise kalp krizi denilen tablo ortaya çıkar. Kalp krizi bir kez meydana geldikten sonra ihmaller silsilesi devam eder ve kişi zamanında hastaneye ulaştırılamaz ise kalp dokusu kalıcı olarak zarara uğrar.

Miyokard infarktüsünün kişilerde en sık karşılaşılan bulgusu göğüs ağrısıdır. Ağrı 30 dakikadan uzun sürer, soğuk ve eforla artar. Sol kola, çeneye ve boyuna yayılır. Kalp alt tarafında olan ataklar da ağrı mide bölgesinde olacağında ülser ağrısı ile karıştırılır. Hastada panik hali vardır. Huzursuzluk ve ölüm korkusu vardır. Cilt soğuk ve terlidir. Bulantı, kusma, terleme, nabız yavaşlaması, baş dönmesi, çarpıntı, bayılma ve hipotansiyon görülebilir. Miyokard infarktüslerinde en sık karşılaşılan ölüm nedeni atağın hemen ardından gelişen ritim anormallikleridir.

Bu yazı toplamda 1957, bugün ise 0 kez görüntülenmiş


Yorumunuz