Archive for the ‘Kalp Damar Hastalıkları’ Category
Saturday, November 29th, 2008
Kan basıncı en doğru olarak doğrudan atar damar içine konulmuş bir iğne veya kateter ile ölçülür. Günlük hayatta pek kullanılmayan bu yöntemin yerine sfigmomanometre ile dolaylı olarak ölçülür. Sfigmomanometre kumaş ile kaplı lastik bir manşon, bir adet şişirici pompa ve bir manometreden oluşur. Manometreler civalı, aneroid veya elektronik olabilir. ideal olanı manşonun çapının kişinin kolunun çapından %20 daha geniş olmasıdır. Dar manşonla yapılan ölçümler hatalı olarak yüksek bulunurken bol bir manşon ile yapılan ölçümler ise düşük bulunacaktır. (more…)
Bu yazı toplamda 5094, bugün ise 3 kez görüntülenmiş
Tags: ağrı, aile, alkol, aort, atar, baş, baş ağrısı, baş dönmesi, basınç, beyaz gömlek, beyin, birincil, böbrek, bulantı, burun, burun kanamaları, burun kanaması, büyük, civalı manometre, damar, diastoilk, doğum kontrol hapları, doğumsal, doktor, dolaşım, dönme, duvar, dyastolik, ensefelopati, fenomen, feokromasitoma, form, görme bozukluğu, göz, hareketsiz, hastahane, hiperaldesteronizm, hiperlipidemi, hipertansif kriz, hipertansiyon, ikincil, inme, kalıcı, kalp, kanama, koarktasyon, kolesterol, kör, kortizol, kortizon, küçük, kusma, lipidemi, literatür, manometre, manşon, mide, mide bulantısı, obezite, OCP, ölçüm, ölüm, parankim, potasyum, primer, sakat, sedanter, sekonder, Sfigmomanometre, şiddet, SİGARA, sistolik, steroid, stres, takip, tansiyon nasıl ölçülür, tansiyon ne ile ölçülür, tıp, trigliserid, tuz, yağ, yüksek tansiyon
Posted in Kalp Damar Hastalıkları | No Comments »
Saturday, November 29th, 2008
Normal şartlar altında vücuttaki bütün organlar beyin dahil olmak üzere yeterli miktarda kan, oksijen ve besin alabilmektedir. Vücudun genel iç dengesi bu devalılığı sağlayacak şekilde özelleşmiştir. Bayılma ise beyne giden kan miktarının yetersiz kalması ve genel dengenin bozulmasının bir sonucu olan geçici bir şuur kaybıdır. Kalp ile ilgili nedenlerden kaynaklanabileceği gibi kalp dışı nedenlerden de kaynaklanbilir. Örneğin efordan sonra gelen bir bayılma atağı kalp kapakçıkları ile ilgili bir problemi ön planda düşündürürken idrar yapımı sonrasında bayılma olmuş ise tüm sistemdeki damarsal yapıların direncinin bozulması sonucu meydana gelir. Bu ikinci durum daha çok yoğun alkol alımlarından sonra meydana gelir. Kimi zamanda kuvvetli bir öksürük atağından sonra kişide bayılma görülür. Daha çok sigara içen ve kronik bronşiti olan kişilerde görülen bu tablonun ise nedeni kesin olmamakla birlikte göğüs içi basıncın ani artmasına bağlı olarak kalpten pompalanan kanın miktarında ki düşme en çok suçlanan olgudur.
Bu yazı toplamda 4913, bugün ise 2 kez görüntülenmiş
Tags: bayılma, bayılmanın nedenleri, insan neden bayılır, senkop
Posted in Kalp Damar Hastalıkları, Nörolojik Hastalıklar | 1 Comment »
Saturday, November 29th, 2008
Kişinin normal şartlar altında hissetmediği kalp atımlarını kuvvetli veya anormal bir şekilde hissetmesidir. Bu daha çok çarpınma, sıçrayıcı atışlar, yumruklanma, zıplama, duraklama veya düzensizlik olarak tariflenen bir duygudur. Herhangi bir şikayeti olamayan sağlıklı kişilerde uyarılma, korkma ve egzersiz esnasında çarpıntı görülür. Bundan dolayı çarpıntı olarak tariflenen hissin ne kadar zamandır olduğu, ne kadar sıklıkla olduğu, ne kadar sürdüğü, ne yaparsa başladığı ve ne yaparsa sonlandığı şeklinde ki soruların cevapları bu hisse yönelik araştırmada önem arz etmektedir. Çarpıntıyı başlatan neden (sola yatma ve egzersiz gibi) ve çarpıntıya eşlik eden herhangi bir şikayet (göğüs ağrısı, kızarıklık, terleme gibi) ayrıca önemlidir. Bu sayılan şikayetler kişide kalple ilgili bir problemin olduğunu kuvvetle düşündürmektedir. Kalp ilgili ritim problemlerine yönelik tetkikler yapılır. Bu vakalar eğer sigara, kahve, guatr ilaçları gibi bir takım uyaranlardan kaynaklanmıyor ise çok büyük ihtimal ile paroksismal supraventriküler taşikardi diye adlandırılan bir ritim probleminden kaynaklanıyordur. Bu vakalarda kişilere çarpıntı ataklarında uygulamak üzere bir takım manevralar öğretilir.
Bu yazı toplamda 2413, bugün ise 1 kez görüntülenmiş
Tags: çarpınma, çarpıntı, çarpıntı kimlerde görülür, çarpıntı neden olur, çarpıntıya neler eşlik eder, Göğüs Ağrısı, kalp atımında düzensizlik, kalpte duraklama, kızarıklık, paroksismal supraventriküler taşikardi, sıçrayıcı atışlar, terleme, yumruklanma, zıplama
Posted in Kalp Damar Hastalıkları | No Comments »
Thursday, November 27th, 2008
Normal şartlarda vücut kendi içinde bir denge halindedir. Vücutta bulunan her sistem ve organ bu dengenin devamlılığını sağlayabilmek için çalışır. Vücutta ki sıvı dengeside buna dahildir. Sıvı alımının azaldığı durumlarda vücut önlemler alarak sıvı kaybını azaltmaya çalışırken vücuda alınan sıvı miktarının arttığı durumlarda sıvı atılımını sağlamaya çalışır. Bu toplam dengenin dışında bir de sistemi oluşturan yapılar arasında bir denge vardır. Ödem tam da bu dengenin bozulması ile oluşan bir durumdur. Deri ve deri altı dokuda sıvı birikimi sonucu oluşur. Oluşan ödemin kıvamı, bulunduğu yer ve derecesi sebep olan duruma göre değişiklik gösterebilir. Örneğin nefrotik sendromda, karaciğer sirozunda ve vücutta protein kaybı ile giden durumlarda bacakta ayak bileğine yakın bölümde yumuşak, üstüne parmak basınca çöken ve parmağınızı çektiğinizde normal haline gelmeyen bir ödem vardır. Kalp yetmezliğine bağlı ödem sert iken böbreklerin iltihabına bağlı gelişen ödem ve lenf (beyaz kan) kanallarının tıkanıklığına bağlı gelişen ödem çok daha serttir ve üstüne basmakla içine çökme görülmez.
Bu yazı toplamda 2728, bugün ise 1 kez görüntülenmiş
Tags: bacalarda şişme, kollarda şişme, ödem, şişme, sıvı toplanması, yüzde şişme
Posted in Cilt Hastalıkları, Endokrin Hastalıklar, Kalp Damar Hastalıkları, Nefrolojik Hastalıklar | No Comments »
Tuesday, November 25th, 2008
Hipertansiyon kan basıncının yüksek olması olarak özetlenebilir. Kanın damar içinden geçerken damar duvarına yaptığı basınç tansiyondur. Bunun normal değerlerden yüksek olması hipertansiyon olarak adlandırılır. Genel olarak toplumda bilinen bütün vücut sistemini etkileyen hipertansiyondur. Ancak hipertansiyonun akciğer damarlarını etkileyen bit türüde bulunmaktadır. Burada da mekanizma yukarıda anlattığımız gibidir. Akciğerler ile kalp arasındaki damarlarda ki kan basıncının normal değerlerinin üstünde olmasıdır. Sebebine göre primer ve sekonder olarak iki türü vardır. Primer olarak adlandırılan türü genelde bayanlarda görülür ve çoğu zaman sebebi bulunamaz. Burada asıl sorun akciğerin damarlarının kendisindedir. Sekonder türde ise akciğerlerde ya da kalpteki bir problemin ardından akciğerlerdeki damarlarda tansiyon yükselir. Bunun en sık sebebi kronik akciğer hastalığıdır. Bu iki türün ayrımı önemlidir çünkü tedavide aralarında önemli bir fark vardır. Primer pulmoner hipertansiyonun tedavisi akciğer naklidir. Sekonder pulmoner hipertansiyonun tedavisi ise çoğu zaman altta yatan hastalığın tedavisi ile mümkündür.
Bu yazı toplamda 2274, bugün ise 1 kez görüntülenmiş
Tags: akciğer hastalığı, akciğer hipertansiyonu, koah, pulmoner hipertansiyon, pulmoner yüksek tansiyon, sağ kalp yetmezliği
Posted in Göğüs Hastalıkları, Kalp Damar Hastalıkları | No Comments »
Tuesday, November 25th, 2008
Daha çok kalp romatizması olarak bilinen akut romatizmal ateş grup A streptokok olarak bilinen bir grup mikroorganizmanın yol açtığı boğaz enfeksiyonları sonucunda meydana gelir. Normalde sıkça görülen üst solunum yolları enfeksiyonları çok büyük oranda viral kaynaklıdır. Viral enfeksiyonların özel bir tedavisi günümüz şartlarında bulunmamaktadır. Destek tedavisi olarak adlandırdığımız sıvı desteği ve istirahat ile hastalar kısa sürede toparlamaktadır. (more…)
Bu yazı toplamda 4807, bugün ise 1 kez görüntülenmiş
Tags: akut romatizmal ateş, ara, ateşli eklem romatizması, eklem ağrısı, eklemde ısı artışı, eklemde kızarıklık, eklemde şişlik, farenjit, grup a stretekok, kalp romatizması, kalp romatizmasında tedavi, kalpte üfürüm, kardit, penisilin tedavisi, Streptekok
Posted in Çocuk Hastalıkları, Kalp Damar Hastalıkları | No Comments »