Archive for the ‘Nefrolojik Hastalıklar’ Category

İDRAR YOLU ENFEKSİYONU

Sunday, February 1st, 2009

Toplumda bir doktora başvuru nedenleri arasında ilk sıralarda yer alan idrar yolu enfeksiyonları, herhangi bir sağlık kurumuna başvurmayanlarıda ekleyince en sık görülen hastalıklardan biri haline gelmektedir. Özellikle başlangıç döneminde veya başlangıç dönemine ileri dönem bulgularının eklenmediği vakalar genellikle tesadüf eseri yakalanır. İdrar yolu enfeksiyonlarında en sık görülen bulgu idrarda yanmadır. Acıma olarak da tarif edilen bu bulgu erişkinler için geçerlidir. Çocuk ya da yenidoğan yaş grubunda idrar yaparken ağlama buna eşdeğer bir bulgudur. Bundan başka idrarda renk değişikliğide tabloya eşlik edebilir. Uzunca zaman bu şikayetlerle devam eden idrar yolu enfeksiyonuna sahip bireyler bu durumu çoğunlukla önemsemediklerinden doktora çok geç başvururlar. Bu kişiler genellikle tabloya ateş, mide bulantısı, kusma ve aşırı sıvı kaybına bağlı bulgular eklendikten sonra bir sağlık kurumuna başvrurlar. (more…)

Bu yazı toplamda 9632, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

ÜREMİK SENDROM

Friday, December 12th, 2008

Kronik böbrek hastalıkları böbreğin görevlerini yerine getirememesi sonucunda ortaya çıkan durumlardır. Bu hastalıkta bulgular özellikle üre gibi böbrekler aracılığı ile vücuttan atılan zararlı maddelerin birikmesi sonucu meydana gelir.

Bu hastaların derileri soluk, kirli ve sarı renkli görünümdedir. Bu hem hastalarda ki kansızlıktan hem de ürenin yüksek seviyede olmasından kaynaklanmaktadır. Bazı hastalarda ise aşırı kaşıntıdan dolayı tüm vücutta çizikler ve kaşımanın şiddetinden kaynaklanan yaralar mevcuttur. Kaşıntının nedeni ise ürenin yüksek olmasıdır. Bu hastalarda ayrıca özellikle parmak uçlarında olan ancak diğer vücut kısımlarında da görülebilen yara ve ülser odakları vardır. (more…)

Bu yazı toplamda 8748, bugün ise 4 kez görüntülenmiş

İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARI

Wednesday, December 10th, 2008

İdrarda ve/veya idrar yollarının herhangi bir kısmında enfeksiyona yol açacak bir ajanın olması ve hastanın bu durumla ilgili şikayetlerinin olması durumudur. İdrarda yanma, renk değişikliği idrar yolu enfeksiyonları için en belirleyici şikayetlerdir. Bu kişilerde kesin tanıyı koyabilmek için idrar tahlili ve idrar kültürü yapılmalıdır. Normal yollardan alınan idrar örneklerinde 100.000’den fazla mikroorganizma olması tanı için gerekli iken, direk mesaneden alınan örneklerde daha az sayıda mikroorganizma tanı için yeterlidir. İdrar yaparken yanma, altına kaçırma, idrarın tam bitmemesi hissi sistit, üretrit gibi alt idrar yollarının enfeksiyonunda en belirgin şikayetler iken, böbreğin iltihaplanması (piyelonefrit) gibi durumlarda ateş, yan ağrısı ve genel durum bozuklukları yukarıda ki tabloya eklenmektedir. (more…)

Bu yazı toplamda 5277, bugün ise 4 kez görüntülenmiş

BÖĞÜR AĞRISI

Wednesday, December 10th, 2008

Böbrek hastalıklarına ait en önemli şikayetlerden biri olan böğür ağrısı insan hayatında olabilecek en şiddetli ağrılardan biridir. Bu ağrının kendine özgü bir şekli vardır. Var olan ağrı tüm gün kendini hissettirir, neredeyse hiç kaybolmaz ancak gün içinde ataklar halinde şiddetlenir. Bu ataklar esnasında ağrının şiddeti kişiyi kıvrandıracak kadar yüksektir. Ataklar dışında kişinin ağrısı olsa bile, bu ağrı günlük işlerini yerine getirmesine engel değildir. Ağrı eğer böbrek kaynaklı ise sırt bölgesinde, belde, karında, kasıkta veya genital organlarda yerleşmiştir veya ilerleyen süre ile birlikte buralara da yayılır. Böbrek taşının ağrısına göre daha hafif bir ağrıdır ve hastalarda bulantı kusma çok sık görülmez. Daha çok böbrekte ki iltihabi olaylarda, böbrek damarlarının tıkanıklıklarında, idrar yollarında ki tıkanıklığa bağlı olarak böbrekte idrarın göllenmesi gibi olaylar böbrek kaynaklı böğür ağrısına neden olur. Böbrekte ki kistlerin patlaması ve gene böbrekte ki bir kanserin kanaması da benzer bulgulara yol açacaktır.

Bu yazı toplamda 44301, bugün ise 11 kez görüntülenmiş

ÖDEM

Thursday, November 27th, 2008

Normal şartlarda vücut kendi içinde bir denge halindedir. Vücutta bulunan her sistem ve organ bu dengenin devamlılığını sağlayabilmek için çalışır. Vücutta ki sıvı dengeside buna dahildir. Sıvı alımının azaldığı durumlarda vücut önlemler alarak sıvı kaybını azaltmaya çalışırken vücuda alınan sıvı miktarının arttığı durumlarda sıvı atılımını sağlamaya çalışır. Bu toplam dengenin dışında bir de sistemi oluşturan yapılar arasında bir denge vardır. Ödem tam da bu dengenin bozulması ile oluşan bir durumdur. Deri ve deri altı dokuda sıvı birikimi sonucu oluşur. Oluşan ödemin kıvamı, bulunduğu yer ve derecesi sebep olan duruma göre değişiklik gösterebilir. Örneğin nefrotik sendromda, karaciğer sirozunda ve vücutta protein kaybı ile giden durumlarda bacakta ayak bileğine yakın bölümde yumuşak, üstüne parmak basınca çöken ve parmağınızı çektiğinizde normal haline gelmeyen bir ödem vardır. Kalp yetmezliğine bağlı ödem sert iken böbreklerin iltihabına bağlı gelişen ödem ve lenf (beyaz kan) kanallarının tıkanıklığına bağlı gelişen ödem çok daha serttir ve üstüne basmakla içine çökme görülmez.

Bu yazı toplamda 2728, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

BÖBREK TAŞI

Monday, November 3rd, 2008

Toplumda sık karşılaşılan, hemen hepimizin hayatında en az bir kez yaşamış, görmüş veya duymuş olduğu hastalık. Taşların tam olarak ne zaman oluşmaya başlamış olduğu öğrenilemese de şikayetlerin başlamasıyla kendini belli eden bir rahatsızlıktır. Nedeni tam olarak bilinememekle beraber beslenme alışkanlıkları, az sıvı tüketimi, genetik yatkınlık, bazı ilaçlar ve hastalıklar başta gelen risk faktörleri olarak göze çarpmaktadır. Başta dediğimiz gibi taşlar oluşmaya başladıktan çok sonra bulgu verirler. Eğer yeterince küçüklerse şikayet oluşturmadan kendiliğinden düşerler ve kişi bunun farkına varmaz. Ama bunun dışında bir grupta sadece idrarda renk değişikliği, kan gibi şikayetlerle bulgu verebileceği gibi bir kısmı da çok şiddetli böğür ağrısı, yumurtalıklara yayılan karın ağrısı olabilir. (more…)

Bu yazı toplamda 7105, bugün ise 0 kez görüntülenmiş