Archive for the ‘Nörolojik Hastalıklar’ Category
Tuesday, December 9th, 2008
Parkinson hastalığı, merkezi sinir sisteminde meydana gelen dejenerasyonlar sonucu oluşan bir hastalıktır. Parkinson hastalarının büyük çoğunluğunda yutkunmada güçlük vardır, bununla beraber kullanılan antimuskarinik ilaçlara bağlı olarak hastaların büyük bir kısmında ağız kuruluğu görülür. Yutkunmada güçlük çekilmesi ve ağız salgılarının kontrolünün zayıf olması, ağzın salya ile dolmasına neden olup hastayı huzursuz eder. (more…)
Bu yazı toplamda 2525, bugün ise 2 kez görüntülenmiş
Tags: ağız gargarası, ağız hijyeninin kötü olmasına, ağız kuruluğu, ağızda kuruluk hissi, ağızda kuruma, antimuskarinik, antimuskarinik ilaçlar, burning mouth, diş, el titremesi, ellerde titreme ve ağız kuruluğu, epinefrin, karbidopa, klorheksidin, levadopa, parkinson, parkinson hastalarında diş rahatsızlıkları, parkinson hastalığı, parkinson hastalığının tedavisi, parkinson hastası ile yaşama, parkinson hastasına protez nasıl takılır, parkinson hastasına protez takılır mı, parkinson hastasında ağız hijyeni, parkinson hastasında anestezi, parkinson hastasında anestezi seçimi, parkinson hastasında diş protezi, parkinson hastasında protez, parkinson hastasında yanan ağız sendromu, parkinson ilaçlarında dikkat edilmesi gerekenler, parkinson ilaçlarının yan etkisi, parkinson kimlerde görülür, parkinson tedavisi, parkinsonda dental yaklaşım, parkinsonda diş rahatsızlıkları, parkinsonda diş tedavisi, parkinsonda dişhekimi yaklaşımı, parkinsonda ilaç kullanımı, parkinsonda kullanılan ilaçlar, parkinsonda Uygun diyet, parkinsonun tedavisi, protez kullanımında güçlük, titreme, yanan ağız, yanan ağız sendromu, yaşlılık, yutkunamama, yutkunma güçlüğü, yutkunma zorluğu, yutkunmada güçlük, yutkunmada problem, yutkunmada zorluğa
Posted in Ağız ve Diş Sağlığı, Nörolojik Hastalıklar | Comments Off
Saturday, November 29th, 2008
Normal şartlar altında vücuttaki bütün organlar beyin dahil olmak üzere yeterli miktarda kan, oksijen ve besin alabilmektedir. Vücudun genel iç dengesi bu devalılığı sağlayacak şekilde özelleşmiştir. Bayılma ise beyne giden kan miktarının yetersiz kalması ve genel dengenin bozulmasının bir sonucu olan geçici bir şuur kaybıdır. Kalp ile ilgili nedenlerden kaynaklanabileceği gibi kalp dışı nedenlerden de kaynaklanbilir. Örneğin efordan sonra gelen bir bayılma atağı kalp kapakçıkları ile ilgili bir problemi ön planda düşündürürken idrar yapımı sonrasında bayılma olmuş ise tüm sistemdeki damarsal yapıların direncinin bozulması sonucu meydana gelir. Bu ikinci durum daha çok yoğun alkol alımlarından sonra meydana gelir. Kimi zamanda kuvvetli bir öksürük atağından sonra kişide bayılma görülür. Daha çok sigara içen ve kronik bronşiti olan kişilerde görülen bu tablonun ise nedeni kesin olmamakla birlikte göğüs içi basıncın ani artmasına bağlı olarak kalpten pompalanan kanın miktarında ki düşme en çok suçlanan olgudur.
Bu yazı toplamda 4913, bugün ise 2 kez görüntülenmiş
Tags: bayılma, bayılmanın nedenleri, insan neden bayılır, senkop
Posted in Kalp Damar Hastalıkları, Nörolojik Hastalıklar | 1 Comment »
Sunday, September 21st, 2008
Sara krizi (Epilepsi) nedir?
Kronik bir hastalıktır. Doğum sırasında ya da daha sonra herhangi bir nedenle beyin zedelenmesi oluşan kişilerde gelişir. Her zaman tipik sara krizi karakterinde olmasa da bazı belirtilerle tanınır. Sara krizini davet eden bazı durumlar olabilir. Örneğin uzun süreli açlık, uykusuzluk, aşırı yorgunluk, kullanılan ilaçların doktor izni dışında kesilmesi ya da değiştirilmesi, hormonal değişiklikler sara krizinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bazı durumlarda sara krizi, madde bağımlılarının geçirdiği madde yoksunluk krizi ile karıştırılabilir.
Sara krizinin belirtileri nelerdir?
Hastada sonradan oluşan ve ön haberci denilen normalde olmayan kokuları alma, adale kasılmaları gibi ön belirtiler oluşur, Bazen hasta bağırır, şiddetli ve ani bir şekilde bilincini kaybederek yığılır, Yoğun ve genel adale kasılmaları görülebilir, 10-20 saniye kadar nefesi kesilebilir, Dokularda ve yüzde morarma gözlenir, Ardından kısa ve genel adale kasılması, sesli nefes alma, aşırı tükürük salgılanması, altına kaçırma görülebilir, Hasta dilini ısırabilir, başını yere çarpıp yaralayabilir, aşırı kontrolsüz hareketler gözlenir, Son aşamada hasta uyanır, şaşkındır, nerede olduğundan habersiz, uykulu hali vardır.
Sara krizinde ilkyardım nasıl olmalıdır?
Olayla ilgili güvenlik önlemleri alınır (Örneğin kişi yol ortasında kriz geçiriyorsa olay yerindeki trafik akışı kesilmelidir). Kriz, kendi sürecini tamamlamaya bırakılır, Hasta bağlanmaya çalışılmaz, Kilitlenmiş çene açılmaya çalışılmaz, Genel olarak yabancı herhangi bir madde kullanılmaz, koklatılmaz ya da ağızdan herhangi bir yiyecek içecek verilmez, Kendisini yaralamamasına dikkat edilir, Başını çarpmasını engellemek için başın altına yumuşak bir malzeme konur, Yaralanmaya neden olabilecek gereçler etraftan kaldırılır, Sıkan giysiler gevşetilir, Kusmaya karşı tedbirli olunur, Düşme sonucu yaralanma varsa gerekli işlemler yapılır, Tıbbi yardım istenir (112).
Bu yazı toplamda 4569, bugün ise 1 kez görüntülenmiş
Tags: abc, acil, ağrı, akrep, ana, arı, ateş, baş, baskı, belirti, bilinç, boğulma, bozukluk, burkulma, burun, canlı, çarpma, çene, çeşit, çıkık, çıkma, cilt, delici, deniz, destek, donma, donuk, elektrik, Epilepsi, göğüs, Göğüs Ağrısı, göz, hasta, hava, hava yolu, Havale, hayati, hayvan, heimlich, hipoglisemi, ilk, İLKYARDIM, ilkyardımcı, ısı, ısırık, ısırma, kaçma, kafatası, kalp, kan, kanama, karın, kesici, kimyasal, kırık, kısa, koma, kriz, kulak, masaj, mesafe, olay, ölüm, omurga, organ, pozisyon, pzoisyon, sara, sedye, şeker, sıcak, sindirim, soğuk, şok, sokma, solunum, suni, süratli, sürükleme, taşıma, tehlike, Temel, temel yaşam desteği, teneffüs, tespit, tıkanıklık, turnike, uzun, Yabancı Cisim, yanık, yara, yaralı, yardım, yaşam, yer, yılan, zehirlenme
Posted in İlk Yardım, Nörolojik Hastalıklar | No Comments »
Sunday, September 21st, 2008
Havale nedir?
Sinir sisteminin merkezindeki bir tahriş yüzünden beyinde meydana gelen elektriksel boşalmalar sonucu oluşur. Vücudun adale yapısında kontrol edilemeyen kasılmalar olur.
Havale nedenleri nelerdir?
Kafa travmasına bağlı beyin yaralanmaları
Beyin enfeksiyonları
Yüksek ateş
Bazı hastalıklar
Nedenlerine göre havale çeşitleri nelerdir?
Ateş nedeniyle oluşan havaleler
Sara krizi (Epilepsi)
Ateş nedeniyle oluşan havale nedir?
Herhangi bir ateşli hastalık sonucu vücut sıcaklığının 38°C‘ nin üstüne çıkmasıyla oluşur. Genellikle 6 ay-6 yaş arasındaki çocuklarda rastlanır.
Ateş nedeniyle oluşan havalede ilkyardım nasıl olmalıdır?
Öncelikle hasta ıslak havlu ya da çarşafa sarılır, Ateş bu yöntemle düşmüyorsa oda sıcaklığında bir küvete sokulur, Tıbbi yardım istenir (112).
Bu yazı toplamda 3828, bugün ise 0 kez görüntülenmiş
Tags: abc, acil, ağrı, akrep, ana, arı, ateş, baş, baskı, belirti, bilinç, boğulma, bozukluk, burkulma, burun, canlı, çarpma, çene, çeşit, çıkık, çıkma, cilt, delici, deniz, destek, donma, donuk, elektrik, Epilepsi, göğüs, Göğüs Ağrısı, göz, hasta, hava, hava yolu, Havale, hayati, hayvan, heimlich, hipoglisemi, ilk, İLKYARDIM, ilkyardımcı, ısı, ısırık, ısırma, kaçma, kafatası, kalp, kan, kanama, karın, kesici, kimyasal, kırık, kısa, koma, kriz, kulak, masaj, mesafe, olay, ölüm, omurga, organ, pozisyon, pzoisyon, sara, sedye, şeker, sıcak, sindirim, soğuk, şok, sokma, solunum, suni, süratli, sürükleme, taşıma, tehlike, Temel, temel yaşam desteği, teneffüs, tespit, tıkanıklık, turnike, uzun, Yabancı Cisim, yanık, yara, yaralı, yardım, yaşam, yer, yılan, zehirlenme
Posted in İlk Yardım, Nörolojik Hastalıklar | No Comments »
Sunday, September 21st, 2008
Baş ağrısı hemen herkesin hayatı boyunca en az bir kez karşılaşmış olduğu bir tablodur. Günümüzde neredeyse baş ağrısı ile özdeşleşmiş bir hastalıktır migren. Tıp tarihinin en eski hastalıklarından biri olan migrene dair Firavunlar döneminden kalma bilgiler mevcuttur. Kelime anlamı olarak “yarım başağrısı” demek olan migren günümüzde iş gücünden ve kişisel mutluluktan en fazla çalan hastalıktır. Baş ağrısı olan herkesin acaba bende de var mı dediği hastalıktır migren. Belirtileri görülme sıklığı kadar fazla olan bir hastalıktır aynı zamanda.
Belirtiler
Migrende en sık belirti mide bulantısının eşlik ettiği baş ağrısıdır. Hastalar ışıktan, sesten aşırı derecede rahatsız olurlar. Migren atağı sırasında bir kişinin en fazla rahat ettiği ortam karanlık, sessiz bir odadır. Bulantı genelde ağrı başladıktan sonra olur ve bir çok vakada ağrı şiddeti ile orantılıdır. Gerçekte bulantının sebebi ağrıdır.
Daha çok kadınlarda görülen migrenin diğer bir özelliği de adet dönemi ile atakların sıklık ve şiddetinin artmasıdır. Genel de adet döneminin hemen öncesinde şikayetler başlar ve adet dönemi boyunca sürer. Menopoza girilmesinin ardından migren ataklarının sıklığında ve şiddetinde gözle görülür bir azalma olur.
Migreni diğer baş ağrılarından ayıran bir özellikle de her hastada görülmesede ağrı başlamadan yaklaşık bir saat önce olan aura denen gözlerinin önünde ışık uçuşması, ışık çarpmaları, bazı sesleri duyuyor olma hissi ya da burnuna kokular gelmesidir. Baş ağrısına bu tarz şikayetlerin eşlik etmesi migreni kuvvetle düşündürürken olmaması ne yazık ki kişinin migren olmadığını göstermez.
Sebebi
Tarihi neredeyse yazının bulunması kadar eski olan migrenin nedeni günümüzde ne yazık ki hala bulunamamıştır. Migrene yol açabilecek birçok sebep ile ilgili teoriler öne sürülmüş ancak henüz ispatlanamamıştır. Gene kesin olarak ispatlanamamkla birlikte genel kabul görmüş olan bir durumda ailesel olmasıdır.
Migren de olan baş ağrısı hem kişiden kişiye değişmekte hem de her atakta farklılık göstermektedir. Hatta bir süre sonra kişiler ağrının daha başlangıcında şiddetini tahmin edebilmektedir.
Tedavi
Bilinmeyenlerin bu kadar fazla olduğu bir denklemin çözümü de ne yazık ki bir o kadar zordur. Günümüzde teknolojide ki onca gelişmeye rağmen migren açısından ancak bir arpa boyu yol almış bulunmaktayız. Uygulanan tedavi yöntemlerinin genel amacı atak sıklığını ve şiddetini azaltmaktır. Bunun için migren ataklarını arttırdığı inanılan kimi yiyeceklerin (çikolata…) yenmemesi, günlük aktivitelerin çok yorucu olmaması, aşırı gürültülü yerlere girilmemesi gibi sayılabilir. Bunlar ne yazık ki bir derece yardımcı olsalarda en önemli silahımız çoğu zaman ilaçlardır. İlaçlar da genel olarak iki amaçla verilir. Birinci grup ilaçlar atakların sıklık derecesini azaltmak için devamlı verilir, koruyucu amaçlıdır. İkinci grup ilaçlar ise atak sırasında verilir.
Bu yazı toplamda 1815, bugün ise 1 kez görüntülenmiş
Tags: ağrı, atak, aura, baş, baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, göz önünde ışık çakması, kusma, mide bulantısı, Migren, migren atağı, migren atakları, migren nasıl önlenir, migren nasıl tedavi edilir, migren nedir, migrenden kurtuluş var mıdır, migrenle ilgili güncel bilgiler, nöroloji, yarım başağrısı
Posted in Nörolojik Hastalıklar | No Comments »