‘Ağız ve Diş Sağlığı’ kategorisi için arşiv

ATİPİK FASİYAL NEVRALJİ

06.01.2009

Atipik fasiyal ağrı en sık rastlanan yüz ağrılarından biridir. Sıklıkla genç ve orta yaşlı kadınlarda görülür. Yüzün tek tarafında görülen bir ağrı olup, çene hareketleri ve ısı değişiklikleri ile şiddetti değişmez. Ağrı kesiciler tedavisinde etkili değildir. Kişiler ilgili bölgede zaman zaman ani ve şiddetli ataklar olan ve sürekli hissettikleri künt bir ağrıdan şikayet ederler. Yüz kemikleri, dişler ve çene kemikleri ile yüz kaslarında bölgesel olarak hissedilir.

Ağrıyan alana anestezi enjekte edilirse geçici bir iyileşme görülür ancak bu hastalığın tedavisi açısından hiçbir önem taşımaz. Atipik fasiyal ağrıda, ağrının psikojenik olduğuna ikna olmak gerekir. (Lire la suite…)

Bu yazı toplamda 799, bugün ise 3 kez görüntülenmiş

PERİKORONİTİS

05.01.2009

Sıklıkla alt yirmi yaş dişlerinde olmak üzere, yarı sürmüş dişlerde kuronu çevreleyen yumuşak dokuların iltihabı perikoronitis olarak tanımlanır. Dişin üzerindeki diş eti ve diş kuronu arasında bir folikül meydana gelir. Bu folikül ağız boşluğuna açılır ve klinik muayene sırasında bu açıklık görülebilir. İltihap folikülde başlar ve üstteki yumuşak dokuları da tutar. Meydana gelen ağrı akut, subakut ve ya kronik olabilir.

Akut durumda; çiğneme ile artan, çevre dokulara da yayılan, uykuyu engelleyen zonklama şeklinde ağrılar vardır. İlgili bölgede diş eti şişer ve ağız kokusu oluşur. Ateş, nabız ve solunum hızının artmasıyla beraber yutkunmada da güçlük çekilebilir. (Lire la suite…)

Bu yazı toplamda 935, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

KANAL TEDAVİSİ

30.12.2008

Dişlerde oluşan derin çürük veya travma nedeniyle pulpanın hasar gördüğü durumlarda uygulanan, dişlerin uzun süre ağızda fonksiyon görmelerini sağlayan tedavi yöntemi kök kanal tedavisi olarak tanımlanır. Pulpa dişlerin ortasında onların beslenmesini sağlayan damar ve sinir paketidir. Çeşitli nedenlerle pulpada iyileşemeyecek düzeyde zarar oluşur veya pulpa tamamen canlılığını kaybederse potansiyel enfeksiyon odağı haline gelir. Bu durumda diş kök kanalları içerisinde bulunan pulpanın çıkarılması gerekir. Pulpa çıkarıldıktan sonra kanallar dezenfekte edilir ve diş dostu yapay dolgu maddeleri ile doldurulur. (Lire la suite…)

Bu yazı toplamda 660, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

AFT

21.12.2008

Aft, uçukla birlikte en sık görülen tekrarlayan ağız yarasıdır. Dudak ve yanakların iç kısımlarında, yumuşak damakta, dil üzerinde görülen ağrılı, küçük yüzeyel ülserlerle karakterize lezyonlar aft olarak değerlendirilir. Aftın nedenleri tam olarak bilinmemekle beraber, oluşumunu hızlandıran ve seyrini kötüleştiren pek çok etken saptanmıştır. Aft genel olarak tek görülse de aynı anda birkaç bölgede de seyredebilmektedir. Stres, travma, domates ve turunçgiller gibi asitli yiyecekler, yumuşak olmayan diş fırçaları, aft oluşumunu etkileyen başlıca faktörlerdir.Diş macunlarının içerisine köpük yapıcı olarak katılan “Sodyum lauryl sulhate” ( SLS ) aft oluşumu üzerine direkt etkili olan bir kimyasal maddedir. B12 vitamini ve demir eksikliği, bayanlarda adet dönemi öncesi gerginlik hali de aft oluşumunu hızlandıran faktörlerdendir. Aftlar bakteri veya herhangi bir virüs nedeni ile oluşmadıkları için bulaşmaları söz konusu değildir. (Lire la suite…)

Bu yazı toplamda 769, bugün ise 6 kez görüntülenmiş

UÇUK (HERPES SİMPLEKS)

21.12.2008

Toplumda pek çok insan hayatlarının belli zamanlarında tekrarlayan ağız yaralarından şikayet ederler. Uçuk ve aftöz ülserler en sık tekrarlayan ağız yaralarıdır. Uçuk genellikle dudak kenarlarında görülen içi sıvı dolu kümelenmiş bir şekilde görülen küçük kabarcıklardır. Nadir olarak da ağız içinde, sert damakta ve diş etinde görülebilirler. Uçuk çıkmadan 1-2 gün önce, dudak kenarlarında kaşınma, yanma şeklinde kendini belli eder. Daha sonra bu belirtileri, bölgenin kızarması, şişmesi ve içi sıvı dolu kabarcıkların oluşması izler. Bu kabarcıklar saatler içerisinde patlayarak kabuklanır. Uçuğun oluşup iyileşmesi ortalama olarak 7-10 gün içerisinde tamamlanır. Uçuğun oluşum nedeni bir herpes simpleks virüsünün aktif duruma geçmesidir. Herpes simpleks, daha önce bu enfeksiyonu geçirmiş kişilerde pasif bir şekilde bulunur. Stres, yorgunluk, travma, ateş, hormonal değişiklikler ve aşırı güneş ışığına maruz kalınan durumlar, pasif haldeki virüsün aktifleşerek uçuğun oluşmasına neden olurlar. (Lire la suite…)

Bu yazı toplamda 1281, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

DİŞ BEYAZLATMA (BLEACHING)

19.12.2008

Zaman içerisinde dişlerimiz belirli oranlarda sararmaya başlar. Dişleri boyayan maddeler olarak, çay, kahve, sigara, kola gibi maddelerin tüketimi, ilerleyen yaş, dişlerde mevcut dolgular, kaplamalar, kullanılan antibiyotiklerin bir kısmı, zaman geçtikçe dişlerin sararmasına ve renk değiştirmesine yol açar. Modern toplumlarda beyaz dişler, özenle yapılmış bir makyaj, temiz ve dikkat çekici bir giyim gibi bakımlı kişiliğin simgelerindendir. (Lire la suite…)

Bu yazı toplamda 1366, bugün ise 2 kez görüntülenmiş