Posts Tagged ‘ateş’

Batı Nil Virüsü

Thursday, September 9th, 2010

Son günlerin herkesi paniğe sevk eden konusu; Batı Nil Virüsü. Sitemizde sizlere bu virüsü tanıtabilmek, bu virüs hakkında dikkatli olmanız gerekenler konusunda sizleri uyarmak amacı ile yeni bir konu açıyoruz. Hem virüs ile ilgili yetkili makamların yapmış oldukları açıklamaları sizlere ulaştıracağız hem de ulusal ve uluslar arası medya ve sağlık kuruluşlarının konu ile ilgili görüşlerini sizlere ileteceğiz. Umarız tüm bu bilgiler sizlere yardımcı olacaktır.

BATI NİL VİRÜSÜ NEDİR?

İlk kez 1937 yılında Uganda’nın Batı Nil bölgesinde bir insandan izole edilen bir virüs. 45-50 mm büyüklüğündeki bu virüs Flaviviridae familyasının Flavivirus cinsine ait. Bu virüsün ana rezervuar (taşıyıcısı) kuşlar. Bu kuşlardan kan emen özellikle sivrisinek ve keneler bu virüsü alarak insana ve diğer bazı memelilere taşıyor.

(more…)

Bu yazı toplamda 3120, bugün ise 3 kez görüntülenmiş

İLK YARDIM

Saturday, September 26th, 2009

İLK YARDIM NEDİR?

  • Herhangi bir kaza veya yaşamı tehlikeye düşüren bir durumda, sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar, hayatın kurtarılması ya da durumun kötüye gitmesini önleyebilmek amacı ile olay yerinde, tıbbi araç gereç aranmaksızın, mevcut araç ve gereçlerle yapılan ilaçsız uygulamadır.

ACİL TEDAVİ NEDİR?

  • Hasta ve yaralılara acil tedavi ünitelerinde doktor ve sağlık personeli tarafından yapılan tıbbi müdahaledir.

İlkyardımcı kimdir?

  • İlkyardım tanımında belirtilen amaç doğrultuda hasta veya yaralıya tıbbi araç gereç aranmaksızın mevcut araç gereçlerle, ilaçsız uygulamaları yapan eğitim almış kişi ya da kişilerdir.

İlkyardımın temel amaçları

  • Hasta / yaralının durumunun kötüleşmesini önlemek
  • Yaşamsal fonksiyonların sürdürülmesini sağlamak
  • İyileşmeyi kolaylaştırmak.
  • Hayati tehlikeyi ortadan kaldırmak

İlkyardımcının müdahale ile ilgili yapması gerekenler nelerdir?

  • Hasta/yaralıların durumunu değerlendirmek (ABC) ve öncelikli müdahale edilecekleri belirlemek,
  • Hasta/yaralıların korku ve endişelerini gidermek,
  • Hasta/yaralılara müdahalede yardımcı olacak kişileri organize etmek,
  • Hasta/yaralının durumunun ağırlaşmasını önlemek için kendi kişisel olanakları ile gerekli müdahalelerde bulunmak,
  • Kırıklara yerinde müdahale etmek,
  • Hasta/yaralıyı sıcak tutmak,
  • Hasta/yaralının yarasını görmesine izin vermemek,
  • Hasta/yaralıları hareket ettirmeden müdahale yapmak,
  • Hasta/yaralıların en uygun yöntemlerle en yakın sağlık kuruluşuna sevkini sağlamak (112),
  • Ancak, hasta/yaralının hayati tehlikede olmadığı sürece ağır yaralı bir kişi asla yerinden kıpırdatılmamalıdır.

(more…)

Bu yazı toplamda 3237, bugün ise 2 kez görüntülenmiş

BOĞULMA

Monday, July 6th, 2009

Boğulma veya boğma hallerinde en iyi acil ilk yardım metodu nedir?
Hasta açık havaya çıkarılmalıdır. Boyunda nefes almayı zorlaştıran bir şey varsa bu derhal çıkartılmalıdır. Nefes alması durmuş olan bir hastaya bir doktor ağızdan ağıza sun’i solunum verirken başka bir doktor da dıştan kalbe masaj yapmakta ve bir hemşire de damardan verilecek bir enjeksiyon hazırlamaktadır. Hastanın çenesi kaldırılmalıdır. Bu kendisine daha iyi bir hava yolu sağlayacaktır. Boğma veya boğulma hali soluk borusunda tıkanan yabancı bir cisimden ileri gelmişse; hastaya iki kolunuzla belinin arkasından sarılın ve birden kollarınızı sıkıştırıp içeri ve yukarı doğru bir dürtü hareketi yapın. Bu şekilde çok kez meydana gelen bir öksürme ile yabancı cisim çıkacaktır. Engellemenin çıkması için hastayı öksürtün.

Bu yazı toplamda 1992, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

KALP MASAJI

Monday, July 6th, 2009

Bir hastanın kalp atışları durduktan sonra onu yaşatabilme şansları var mıdır?
Evet. Kalp atışları duran hastaların çoğunluğu ölecekse de; zaman kaybetmeden doğru şekilde yapılmış kalp masajına cevabın alındığı durumlarda mevcuttur.

Kalp atışı durduğu tesbit edildikten ne kadar sonra kalp masajı yapılmalıdır?
Kalbin durduğundan emin olunduğu anda kalp masajına başlanılmalıdır. Asıl amacın kanın damarların içinde dolaşması olduğundan kalp masajını yapmak için geç kalınmamalıdır.

Kapalı kalp masajı nasıl yapılmalıdır?
Hasta sert bir yere sırt üstü yatırılmalıdır. Eğer kalbi durduğu zaman hasta yatakta yatmaktaysa yere indirilmelidir. İlk yardımcı diz çökmeli ve hastanın yanında elleri omuzllardan yere dik açı olacak şekilde bulunmalıdır. Bundan sonra ilk yardımcı sağ elinin avucunun alt kısmını hastanın göğüs kemiğinin yaklaşık iki parmak altına yerleştirmelidir. Sol eli, sağ elin üzerine yerleştirip göğüs kemiği üzerinde ritmik bir aşağı doğru itiş ve bırakış yapılmalıdır. Göğüs kemiği 2.5-5 santim arası aşağı doğru itilmeli ve sonra bırakılmalıdır. Dünya Sağlık Örgütünün yeni açıklamış olduğu protokole göre eskiden olduğu gibi 15 kalp masajı 2 suni solunum değil, devamlı kalp masajıdır. Başka birisi bulunabilinirse kalbe masaj yapılırken o da ağızdan ağıza suni solunum yapmalıdır.

Kalp masajının gerekli olduğu nasıl anlaşılır?
Aşağı yukarı bütün olaylarda kalp atışı durunca, nefes alma da durur, ilk yardımcı, hastanın nefes almadığını ve nabzının atmadığını görünce ve kulağını hastanın göğsüne dayayınca kalbin de atmadığını tesbit edilmelidir.

İlk yardımcılar kalp masajı yapabilirler mi?
Evet. Kapalı kalp masajının açık kalp masajı kadar tesirli olduğu görülmüştür ve bu masajı herkes yapabilecektir.

Bu yazı toplamda 1894, bugün ise 2 kez görüntülenmiş

İDRAR YOLU ENFEKSİYONU

Sunday, February 1st, 2009

Toplumda bir doktora başvuru nedenleri arasında ilk sıralarda yer alan idrar yolu enfeksiyonları, herhangi bir sağlık kurumuna başvurmayanlarıda ekleyince en sık görülen hastalıklardan biri haline gelmektedir. Özellikle başlangıç döneminde veya başlangıç dönemine ileri dönem bulgularının eklenmediği vakalar genellikle tesadüf eseri yakalanır. İdrar yolu enfeksiyonlarında en sık görülen bulgu idrarda yanmadır. Acıma olarak da tarif edilen bu bulgu erişkinler için geçerlidir. Çocuk ya da yenidoğan yaş grubunda idrar yaparken ağlama buna eşdeğer bir bulgudur. Bundan başka idrarda renk değişikliğide tabloya eşlik edebilir. Uzunca zaman bu şikayetlerle devam eden idrar yolu enfeksiyonuna sahip bireyler bu durumu çoğunlukla önemsemediklerinden doktora çok geç başvururlar. Bu kişiler genellikle tabloya ateş, mide bulantısı, kusma ve aşırı sıvı kaybına bağlı bulgular eklendikten sonra bir sağlık kurumuna başvrurlar. (more…)

Bu yazı toplamda 8188, bugün ise 2 kez görüntülenmiş

İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARI

Wednesday, December 10th, 2008

İdrarda ve/veya idrar yollarının herhangi bir kısmında enfeksiyona yol açacak bir ajanın olması ve hastanın bu durumla ilgili şikayetlerinin olması durumudur. İdrarda yanma, renk değişikliği idrar yolu enfeksiyonları için en belirleyici şikayetlerdir. Bu kişilerde kesin tanıyı koyabilmek için idrar tahlili ve idrar kültürü yapılmalıdır. Normal yollardan alınan idrar örneklerinde 100.000’den fazla mikroorganizma olması tanı için gerekli iken, direk mesaneden alınan örneklerde daha az sayıda mikroorganizma tanı için yeterlidir. İdrar yaparken yanma, altına kaçırma, idrarın tam bitmemesi hissi sistit, üretrit gibi alt idrar yollarının enfeksiyonunda en belirgin şikayetler iken, böbreğin iltihaplanması (piyelonefrit) gibi durumlarda ateş, yan ağrısı ve genel durum bozuklukları yukarıda ki tabloya eklenmektedir. (more…)

Bu yazı toplamda 4676, bugün ise 1 kez görüntülenmiş