Posts Tagged ‘bulantı’
Thursday, September 9th, 2010
Son günlerin herkesi paniğe sevk eden konusu; Batı Nil Virüsü. Sitemizde sizlere bu virüsü tanıtabilmek, bu virüs hakkında dikkatli olmanız gerekenler konusunda sizleri uyarmak amacı ile yeni bir konu açıyoruz. Hem virüs ile ilgili yetkili makamların yapmış oldukları açıklamaları sizlere ulaştıracağız hem de ulusal ve uluslar arası medya ve sağlık kuruluşlarının konu ile ilgili görüşlerini sizlere ileteceğiz. Umarız tüm bu bilgiler sizlere yardımcı olacaktır.
BATI NİL VİRÜSÜ NEDİR?
İlk kez 1937 yılında Uganda’nın Batı Nil bölgesinde bir insandan izole edilen bir virüs. 45-50 mm büyüklüğündeki bu virüs Flaviviridae familyasının Flavivirus cinsine ait. Bu virüsün ana rezervuar (taşıyıcısı) kuşlar. Bu kuşlardan kan emen özellikle sivrisinek ve keneler bu virüsü alarak insana ve diğer bazı memelilere taşıyor.
(more…)
Bu yazı toplamda 2912, bugün ise 1 kez görüntülenmiş
Tags: ateş, baş ağrısı, batı nil virüsü, bulantı, ciltte kızarıklık, ishal, iştah kaybı, kas ağrıları, kusma, lenf bezlerinin şişmesi, salgın
Posted in Bulaşıcı Hastalıklar, Forum | No Comments »
Friday, December 12th, 2008
Kronik böbrek hastalıkları böbreğin görevlerini yerine getirememesi sonucunda ortaya çıkan durumlardır. Bu hastalıkta bulgular özellikle üre gibi böbrekler aracılığı ile vücuttan atılan zararlı maddelerin birikmesi sonucu meydana gelir.
Bu hastaların derileri soluk, kirli ve sarı renkli görünümdedir. Bu hem hastalarda ki kansızlıktan hem de ürenin yüksek seviyede olmasından kaynaklanmaktadır. Bazı hastalarda ise aşırı kaşıntıdan dolayı tüm vücutta çizikler ve kaşımanın şiddetinden kaynaklanan yaralar mevcuttur. Kaşıntının nedeni ise ürenin yüksek olmasıdır. Bu hastalarda ayrıca özellikle parmak uçlarında olan ancak diğer vücut kısımlarında da görülebilen yara ve ülser odakları vardır. (more…)
Bu yazı toplamda 7242, bugün ise 0 kez görüntülenmiş
Tags: akciğerde ödem, anemi, asit, bacakta uyuşma, böbrek hastalığında neler görülür, böbrek hastalıkları, böbrek ile ilgili problemler, böbrek iltihapları, böbrek nakli, böbrek transplantasyonu, böbrek yetmezliği, böbrek yetmezliği nasıl tedavi edilir, böbrek yetmezliği nedir, böbrek yetmezliğinin belirtileri nelerdir, bulantı, bun yüksekliği, bun yükselmesi, cildin sararması, cildin sarı olması, derinin sararması, derinin sarı olması, diabet, diabetus mellitus, dializ, dispne, efüzyon, eksuda, ellerde titreme, hiperkolosterolemi, hiperlipidemi, hipertansiyon, huzursuz bacak sendromu, iç çekmeler, inatçı hıçkırık, inatçı kaşıntı, iştahsızlık, istemsiz hareketler, kanda bun yükselmesi, kanda üre yüksekliği, kanda üre yükselmesi, kansızlık, kaşıntı, kaşıntı neden olur, kaşıntının nedenleri, kby, kolda uyuşma, kreatinin yüksekliği, kronik böbrek hastalığı, kronik böbrek yetmezliği, kronik üremik sendrom, kusma, ne zaman dializ gerekir, neden kaşınır, nefes darlığı, nötropeni, ödem, ortopne, parmaklarda titreme, sarı cilt, şeker hastalığı, sık enfeksiyon geçirme, sırt üstü yatamama, soluk cilt, soluk deri, tekrarlayan enfeksiyon, tıkayıcı böbrek rahatsızlıkları, transuda, ülser, üre, üre yüksekliği, üre yüksekliğinde neler olur, üre yükselmesi, üremik sendrom, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon
Posted in Nefrolojik Hastalıklar, Ürolojik Hastalıklar | 1 Comment »
Sunday, December 7th, 2008
Bulantı ve kusma birbirinden farklı kavramlar olmasına rağmen sıklıkla beraber görülürler. Öğürmek ise bu iki kavramın arasında kalan bir durumu tariflemektedir.
Kısa sürede meydana gelen kusmalarda besin zehirlenmesi, ilaçlar ve kafa travmalarını öncelikle düşündürürken daha uzun sürede meydana gelen kusmalarda sindirim sisteminde ki tıkanıklıklar, metabolik problemler, beyin tümörü ve psikolojik rahatsızlıklar daha önceliklidir. (more…)
Bu yazı toplamda 3115, bugün ise 2 kez görüntülenmiş
Tags: akut kusma, araç tutması, besin zehirlenmesi, beyin kanaması, bulantı, devamlı kusma, fışkırır tarzda kusma, ilaç zehirlenmesi, inatçı bulantı, kafa travması, kronik kusma, kusma, mide bulantısı, öğürtü, tekrarlayan kusma
Posted in Gastroenterolojik Hastalıklar, Gebelik | 1 Comment »
Saturday, November 29th, 2008
Kan basıncı en doğru olarak doğrudan atar damar içine konulmuş bir iğne veya kateter ile ölçülür. Günlük hayatta pek kullanılmayan bu yöntemin yerine sfigmomanometre ile dolaylı olarak ölçülür. Sfigmomanometre kumaş ile kaplı lastik bir manşon, bir adet şişirici pompa ve bir manometreden oluşur. Manometreler civalı, aneroid veya elektronik olabilir. ideal olanı manşonun çapının kişinin kolunun çapından %20 daha geniş olmasıdır. Dar manşonla yapılan ölçümler hatalı olarak yüksek bulunurken bol bir manşon ile yapılan ölçümler ise düşük bulunacaktır. (more…)
Bu yazı toplamda 4170, bugün ise 0 kez görüntülenmiş
Tags: ağrı, aile, alkol, aort, atar, baş, baş ağrısı, baş dönmesi, basınç, beyaz gömlek, beyin, birincil, böbrek, bulantı, burun, burun kanamaları, burun kanaması, büyük, civalı manometre, damar, diastoilk, doğum kontrol hapları, doğumsal, doktor, dolaşım, dönme, duvar, dyastolik, ensefelopati, fenomen, feokromasitoma, form, görme bozukluğu, göz, hareketsiz, hastahane, hiperaldesteronizm, hiperlipidemi, hipertansif kriz, hipertansiyon, ikincil, inme, kalıcı, kalp, kanama, koarktasyon, kolesterol, kör, kortizol, kortizon, küçük, kusma, lipidemi, literatür, manometre, manşon, mide, mide bulantısı, obezite, OCP, ölçüm, ölüm, parankim, potasyum, primer, sakat, sedanter, sekonder, Sfigmomanometre, şiddet, SİGARA, sistolik, steroid, stres, takip, tansiyon nasıl ölçülür, tansiyon ne ile ölçülür, tıp, trigliserid, tuz, yağ, yüksek tansiyon
Posted in Kalp Damar Hastalıkları | No Comments »
Thursday, November 6th, 2008
Bilinen adıyla kalp krizi önceki yazımızda bahsettiğimiz aterosklerotik oluşumların kalp damarlarında oluşmasına ve kalbi besleyen damarlardan kalbe yeterince oksijen gitmesini engellemesine bağlı olarak oluşur. Normal şartlarda işlevini sürdüren kalbe aşırı bir yüklenme olduğunda kalbin beslenmesini sağlayan damarlar yetersiz olacağından kalp gerektiğince kasılamayacaktır. Bu kişide göğüs ağrısı olarak hissedilecektir. Eğer bu tıkanıklık belli bir derecenin altında ise, eğer o damarın beslendiği bölgeyi azda olsa kanlandıracak kadar kan akımına izin veriyorsa kişide göğüs ağrısı atakları olarak tekrarlamaya devam edecektir. (more…)
Bu yazı toplamda 2714, bugün ise 0 kez görüntülenmiş
Tags: ağrı, baş dönmesi, bayılma, bulantı, çarpıntı, Göğüs Ağrısı, hipotansiyon, huzursuzluk, kalp, kalp krizi, kalp krizi kimlerde olur, kalp krizi nasıl olur, kalp krizinin tedavisi, kriz, kusma, miyokard enfarktüsü, miyokard infarktüsü, nabız yavaşlaması, ölüm korkusu, terleme
Posted in Kalp Damar Hastalıkları | No Comments »
Wednesday, November 5th, 2008
Hipertansiyonun daha önce de anlattığımız üzere en sık baş ağrısına yol açmaktadır. Eğer diğer organlarda bir soruna yol açmamışsa başka bir bulgu vermeyecektir. Genellikle başka sebeplerle doktora başvurulduğunda rutin muayene esnasında tansiyonun ölçülmesi vesilesi ile tanı konulur. Erişkin yaşta hastaların %95 gibi yüksek bir oranında tansiyonun sebebi genellikle bulunamazken 30 yaşından küçük olanlarda, spesifik olarak belli bir hastalığa ait klinik bulguları olan hastalarda, tedaviye yanıtsız hastalarda ve hızlı gelişen hipertansiyonda allta yatan sebep mutlaka araştırılmalıdır.
Bu yazı toplamda 1667, bugün ise 0 kez görüntülenmiş
Tags: ağrı, aile, alkol, aort, atar, baş, baş ağrısı, baş dönmesi, basınç, beyaz gömlek, beyin, birincil, böbrek, bulantı, burun, burun kanamaları, burun kanaması, büyük, damar, diastoilk, doğum kontrol hapları, doğumsal, doktor, dolaşım, dönme, duvar, dyastolik, ensefelopati, fenomen, feokromasitoma, form, görme bozukluğu, göz, hareketsiz, hastahane, hiperaldesteronizm, hiperlipidemi, hipertansif kriz, hipertansiyon, ikincil, inme, kalıcı, kalp, kanama, koarktasyon, kolesterol, kör, kortizol, kortizon, küçük, kusma, lipidemi, literatür, manşon, mide, mide bulantısı, obezite, OCP, ölçüm, ölüm, parankim, potasyum, primer, sakat, sedanter, sekonder, şiddet, SİGARA, sistolik, steroid, stres, takip, tıp, trigliserid, tuz, yağ, yüksek tansiyon
Posted in Kalp Damar Hastalıkları | No Comments »