Posts Tagged ‘çarpıntı’
Monday, December 8th, 2008
Tiroid bezi normal olarak boyun bölgesinde soluk borusunun hemen önünde yerleşmiştir ve dışardan gözle görülmez. İki ana parça ve bunları birbirine bağlayan bir üçüncü parçadan oluşur. Bu bezin herhangi bir sebepten dolayı normalden büyük olmasında guatr denir. (more…)
Bu yazı toplamda 4015, bugün ise 1 kez görüntülenmiş
Tags: ayaklarda uyuşukluk, bacak ön kısmında ödem, çarpıntı, deride kuruluk, egzoftalmi, elde uyuşma, ellerde titreme, enerji kaybı, gözde kızarıklık, gözde rahatsızlık hissi, gözlerin dışarı doğru çıkacamış gibi olması, guatr, güçsüzlük, hipertiroidi, hipotiroidi, huzursuzluk, kaş dökülme, kirpik dökülme, kolay yorulma, nabız yavaşlığı, pretibial ödem, radyoaktif iyot, saç, sıcak nodül, soğuğa tahammül edememe, soğuk nodül, terleme, terlemede azalma, tiroid, tiroidin çalışmaması, tiroidin çalışması, tüylerde dökülme, üşüme, uykuya meyilim
Posted in Endokrin Hastalıklar | No Comments »
Saturday, November 29th, 2008
Kişinin normal şartlar altında hissetmediği kalp atımlarını kuvvetli veya anormal bir şekilde hissetmesidir. Bu daha çok çarpınma, sıçrayıcı atışlar, yumruklanma, zıplama, duraklama veya düzensizlik olarak tariflenen bir duygudur. Herhangi bir şikayeti olamayan sağlıklı kişilerde uyarılma, korkma ve egzersiz esnasında çarpıntı görülür. Bundan dolayı çarpıntı olarak tariflenen hissin ne kadar zamandır olduğu, ne kadar sıklıkla olduğu, ne kadar sürdüğü, ne yaparsa başladığı ve ne yaparsa sonlandığı şeklinde ki soruların cevapları bu hisse yönelik araştırmada önem arz etmektedir. Çarpıntıyı başlatan neden (sola yatma ve egzersiz gibi) ve çarpıntıya eşlik eden herhangi bir şikayet (göğüs ağrısı, kızarıklık, terleme gibi) ayrıca önemlidir. Bu sayılan şikayetler kişide kalple ilgili bir problemin olduğunu kuvvetle düşündürmektedir. Kalp ilgili ritim problemlerine yönelik tetkikler yapılır. Bu vakalar eğer sigara, kahve, guatr ilaçları gibi bir takım uyaranlardan kaynaklanmıyor ise çok büyük ihtimal ile paroksismal supraventriküler taşikardi diye adlandırılan bir ritim probleminden kaynaklanıyordur. Bu vakalarda kişilere çarpıntı ataklarında uygulamak üzere bir takım manevralar öğretilir.
Bu yazı toplamda 1974, bugün ise 0 kez görüntülenmiş
Tags: çarpınma, çarpıntı, çarpıntı kimlerde görülür, çarpıntı neden olur, çarpıntıya neler eşlik eder, Göğüs Ağrısı, kalp atımında düzensizlik, kalpte duraklama, kızarıklık, paroksismal supraventriküler taşikardi, sıçrayıcı atışlar, terleme, yumruklanma, zıplama
Posted in Kalp Damar Hastalıkları | No Comments »
Thursday, November 6th, 2008
Bilinen adıyla kalp krizi önceki yazımızda bahsettiğimiz aterosklerotik oluşumların kalp damarlarında oluşmasına ve kalbi besleyen damarlardan kalbe yeterince oksijen gitmesini engellemesine bağlı olarak oluşur. Normal şartlarda işlevini sürdüren kalbe aşırı bir yüklenme olduğunda kalbin beslenmesini sağlayan damarlar yetersiz olacağından kalp gerektiğince kasılamayacaktır. Bu kişide göğüs ağrısı olarak hissedilecektir. Eğer bu tıkanıklık belli bir derecenin altında ise, eğer o damarın beslendiği bölgeyi azda olsa kanlandıracak kadar kan akımına izin veriyorsa kişide göğüs ağrısı atakları olarak tekrarlamaya devam edecektir. (more…)
Bu yazı toplamda 2757, bugün ise 0 kez görüntülenmiş
Tags: ağrı, baş dönmesi, bayılma, bulantı, çarpıntı, Göğüs Ağrısı, hipotansiyon, huzursuzluk, kalp, kalp krizi, kalp krizi kimlerde olur, kalp krizi nasıl olur, kalp krizinin tedavisi, kriz, kusma, miyokard enfarktüsü, miyokard infarktüsü, nabız yavaşlaması, ölüm korkusu, terleme
Posted in Kalp Damar Hastalıkları | No Comments »
Wednesday, September 24th, 2008
Hemoglobinin yapısal anormalliklerinden sık görülen bir diğeri ise talasemilerdir. Klinik olarak çok farklı seyreden türleri vardır.
Talasemi taşıyıcılığı denilen türde kişilerin genelde şikayetleri olmaz. Bunlar teadüfen yapılan incelemeler sonrasında yakalanır ve genel durumları çok iyidir. Sadece genetik danışmanlık önerilir. Çünkü bu kişiler eğer akraba evliliği ya da aynı köy, mahalle gibi genetik olarak yakın ilişki içindeki biri ile evlenir ise çocuklarında talasemi görülme olasılığı artar.
Cooley anemisi denilen talasemi ağır seyrettiği türünde ise kişiler doğumda normaldir. (more…)
Bu yazı toplamda 2547, bugün ise 0 kez görüntülenmiş
Tags: adet, adet bozukluğu, ağrılı kriz, akdeniz anemisi, alfa talasemi, alfa talasemi taşıyıcı, alfa talasemi trait, anemi, anne karnında ölüm, Aplastik anemi, aşırı sinirlilik, aspirin, b 12 eksikliği, b 12 eksikliği bulguları nelerdir, b 12 vitamini eksikliği, b semptomları, b12 eksikliğinde ne yapılır, bacaklarda uyuşma, bağırsak kanseri, bakteriyel aşırı çoğalma, barsak kanseri, benzen, çabuk yorulma, çarpıntı, delüzyon, demir eksikliği, depresyon, dilde büyüme, düşük kan hücreleri, el ayak sendromu, elektroforez, ellerde uyuşma, enfeksiyon, eritrositopeni, folik asit eksikliği, görme, halsizlik, halüsinasyon, hastanede yatan hastada anemi, hemoglobin, hemoglobin a, hemoglobin f, hemoglobin h hastalığı, hemoglobin s, hepatit c, hidrops fetalis, intirinsik faktör, intrauterine ölüm, kan kaybı, kanama, kansızlık, kemik iliği biopsisi, kemik iliği nakli, koku, koyu dışkılama, kronik böbrek yetmezliği, kronik hastalık anemisi, kronik hastalıklar, kronik karaciğer hastalıkları, mani, nefes darlığı, nötropeni, orak hücre hastalığı, orak hücreli anemi, pankreas yetmezliği, pansitopeni, paranoya, pernisyöz anemi, radyasyon, sekestrasyon krizi, sessiz taşıyıcı, sık enfeksiyon, siyah renk dışkı, splenik kriz, talasemi intermedia, talasemi majör, talasemi minör, tat, trombositopeni, tümor, ülser, yorgunluk
Posted in Hematolojik Hastalıklar | No Comments »
Wednesday, September 24th, 2008
Hemoglobin kırmızı kan hücrelerinin yapısında bulunan ve kanın asıl oksijen taşıyan yapısıdır. Dolayısıyla yapısında ki, yapımında ki herhangi bir problemde kansızlık belirtileri ortaya çıkar. Dünyada en sık rastlanan hemoglobin anormalliği ise orak hücreli anemidir. hemoglobinin yapısında genetik bir anormallik vardır. Özellikle oksijen miktarının azaldığı durumlarda kırmızı kan hücreleri şekil değiştirip orak halini alır. Bu değişim normalde rahatlıkla geçebildiği damarlardan geçmelerini zorlaştırır ve kan hücrelerinin parçalanmasına neden olur. Hastaların genelde el ve ayaklarda ağrı şikayetleri olur. Bunlar buradaki damarların tıkanıklığına bağlıdır. İnfeksiyon, alkol, susuz kalma, soğuk, cerrahi işlemler bu durum provoke edebilir. Bir diğer başvuru şekli ise parvovirüs denen bir virüs nedeniyle kan hücre yapımının tamamen bozulmasıdır. Aplatik kriz denen bu tablo genellikle kişinin hayatında sadece bir kez olur, o da çocukluk çağında olur. Erişkinlerde pek rastlanmaz. Bu kişilere tanı koymak için hemoglobin elktroforezi yapılır. Tanı konulduktan sonra kişiye gerekli önlemler anlatılır. Bu hastalara kan verilmesi kontrendikedir. Genel durumu ve şikayetleri daha da kötüleştirir.
Bu yazı toplamda 1886, bugün ise 0 kez görüntülenmiş
Tags: adet, adet bozukluğu, ağrılı kriz, akdeniz anemisi, anemi, Aplastik anemi, aşırı sinirlilik, aspirin, b 12 eksikliği, b 12 eksikliği bulguları nelerdir, b 12 vitamini eksikliği, b semptomları, b12 eksikliğinde ne yapılır, bacaklarda uyuşma, bağırsak kanseri, bakteriyel aşırı çoğalma, barsak kanseri, benzen, çabuk yorulma, çarpıntı, delüzyon, demir eksikliği, depresyon, dilde büyüme, düşük kan hücreleri, el ayak sendromu, elektroforez, ellerde uyuşma, enfeksiyon, eritrositopeni, folik asit eksikliği, görme, halsizlik, halüsinasyon, hastanede yatan hastada anemi, hemoglobin, hemoglobin a, hemoglobin f, hemoglobin s, hepatit c, intirinsik faktör, kan kaybı, kanama, kansızlık, kemik iliği biopsisi, kemik iliği nakli, koku, koyu dışkılama, kronik böbrek yetmezliği, kronik hastalık anemisi, kronik hastalıklar, kronik karaciğer hastalıkları, mani, nefes darlığı, nötropeni, orak hücre hastalığı, orak hücreli anemi, pankreas yetmezliği, pansitopeni, paranoya, pernisyöz anemi, radyasyon, sekestrasyon krizi, sık enfeksiyon, siyah renk dışkı, splenik kriz, tat, trombositopeni, tümor, ülser, yorgunluk
Posted in Hematolojik Hastalıklar | No Comments »
Tuesday, September 23rd, 2008
Anemi türlerinden biride aplastik anemidir. Kanda kan hücrelerinin düşük olması ile karakterize bir hastalıktır. Yani yapılan tam kan sayımında lökositler, eritrositler ve trombositler belirlenen değerlerin altındadır. Her yaşta görülebilmesine rağmen en çok gençlerde karşımıza çıkmaktadır. Genellikle sebebi bilnemezken bulunabilen sebepler arasında en sık rastlananlar radyasyona maruz kalma, benzen maruziyeti, hepatit C, ilaçlar ve kimi genetik rahatsızlıklardır. Hastaların genelde ilk şikayetleri kanamadır. Daha sonra kansızlık şikayeti ile başvurur, tekrarlayan enfeksiyonlarla başvuru ise nadirdir. Gece terlemesi, kilo kaybı gibi şikayetlerin olmaması tümoral lezyonlardan ayırır. Yapılan kemik iliği biopsisi ile kesin tanı konulur. Kanama ve enfeksiyon en sık ölüme sebebiyet veren şikayetlerdir. Hastalığın tedavisinde ilk tercih kemik iliği naklidir. Ayrıca kimi yeni nesil ilaçlar da tedavi de kullanılmaktadır.
Bu yazı toplamda 1919, bugün ise 0 kez görüntülenmiş
Tags: adet, adet bozukluğu, anemi, Aplastik anemi, aşırı sinirlilik, aspirin, b 12 eksikliği, b 12 eksikliği bulguları nelerdir, b 12 vitamini eksikliği, b semptomları, b12 eksikliğinde ne yapılır, bacaklarda uyuşma, bağırsak kanseri, bakteriyel aşırı çoğalma, barsak kanseri, benzen, çabuk yorulma, çarpıntı, delüzyon, demir eksikliği, depresyon, dilde büyüme, düşük kan hücreleri, ellerde uyuşma, enfeksiyon, eritrositopeni, folik asit eksikliği, görme, halsizlik, halüsinasyon, hastanede yatan hastada anemi, hepatit c, intirinsik faktör, kan kaybı, kanama, kansızlık, kemik iliği biopsisi, kemik iliği nakli, koku, koyu dışkılama, kronik böbrek yetmezliği, kronik hastalık anemisi, kronik hastalıklar, kronik karaciğer hastalıkları, mani, nefes darlığı, nötropeni, pankreas yetmezliği, pansitopeni, paranoya, pernisyöz anemi, radyasyon, sık enfeksiyon, siyah renk dışkı, tat, trombositopeni, tümor, ülser, yorgunluk
Posted in Hematolojik Hastalıklar | No Comments »