Posts Tagged ‘nefes alamama’

YABANCI CİSİMLER

Sunday, July 12th, 2009

Vücuda dışarıdan gelen ve bir şekilde vücuda yerleşen her şey yabancı cisim olarak tanımlanmaktadır. Bu vücudun herhangi bir yeri olabilir. dışarıdan korunaksız yerler doğal olarak en risk altında ki yerlerdir. Gözler, burun, kulak ve cilt en fazla yabancı cisme maruz kalan organlardır. Tozlu havalarda gözlere kaçan kum ve toz parçaları, kulak temizleme pamuklarının kulak içinde kalması, buruna misket gibi nesnelerin sokulması ya da ele batan kıymıklar en sık karşılaşılan örneklerdendir. Belirtilen durumların her biri kimi zaman bir aciliyet teşkil etmez iken kimi zaman ise hızla müdahale edilmesi gereken durumlara yol açabilir.

Yabancı cisimlerin içinde en acili solunum yolları ve akciğere kaçanlardır. Genellikle ufak çocuklarda karşılaştığımız bu tablo hızla müdahale edilmesi gereken acil bir durumdur. Akciğer ya da solunum yollarına kaçan yabancı cisim sert bir şey ise işler daha kolay iken eğer nohut, kuru fasulye gibi nesneler ise işler daha karışıktır. Çünkü bu son ikisi solunum yollarında gidebileceği en son noktaya kadar gider, daha da ötesi orada su tutarak şişmeye başlar. Bu bölgede tam tıkanıklığa yol açar. Hasta nefes alamaz ya da nefes açlığı çekmeye başlar. Eğer solonum yollarında ana yollardan birini tıkamış ise kişide morarma net bir şekilde göze çarpar. Nefes alıp verilirken hırıltı duyulur. (more…)

Bu yazı toplamda 4955, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

GAZ ZEHİRLENMELERİ

Friday, July 10th, 2009

Gaz, buhar ve dumanlar, yakıcılıkları nedeniyle gözleri, solunum yollarını tahriş ederek ürkütücü bir etki yaratabilir, kesik ve boğucu bir öksürükle birlikte, kazazedeyi boğacak hale getirip, bu nefes alınamayacak ortamdan tek başına çıkamayacak kadar sarsabilir.

Göz yaşartıcı bombaların gazları, klor ga­zının yayılması (önceden soda konan bir tu­valet küvetine asla çamaşır suyu dökmeyin), plastik maddelerden yayılan dumanlar, teh­likeli ve boğucu olabilir.

Bazı gazlar da, oksijen taşıyan kan alyu­varları için zehirlidir: Renksiz ve kokusuz bir gaz olup, yanma iyi gerçekleşmediği takdir­de yayılan karbonmonoksit gibi. Rölantide ça­lışan araba motorları, kömür sobaları, ocak­lar, iyi kurulmamış gazlı su ısıtma aygıtları, apartmanların alt katlarındaki çatlak boru­lar vb. aynı gazı yayabilirler.

Bu olayda zehirlenme, baş ağrıları ve kus­malarla başlar; besin zehirlenmesi izlenimi ve­rir. Ardından kazazedenin üzerine, yerinden kalkıp yardım istemesini engelleyecek kadar şiddetli bir yorgunluk çöker. Bazen bütün aile bireylerinin ölümüne bile sebep olan bu zehirlenmeler, bazı kimseler üzerinde, ölümü atlatsalar dahi, iyileşmesi imkânsız pek çok be­yin arızası bırakabilir.

Yine bazı küvet ve çukurlardan yayılan, kokusuz veya kötü kokulu başka gazlar da, karbonmonoksit zehirlenmesine sebep olur. Ge­nellikle bu kazalar, gerekli tedbirlerin alınma­dığı işyerlerinde meydana gelir ve işçilerin ölü­müne yol açar. Buna karşılık evlerde, mutfakta kullanılan bütan, propan gibi birtakım doğal ve tüple dağıtılan gazlar, zehirleyici değildir.

Bir odadaki gaz sızmasının içerdeki bütün oksijeni yok edip had bir boğulmaya sebep ol­ması, çok enderdir Ancak bu gazlar da çok çabuk parlayıp, infilak edebilir. Bu infilak ise, yaralının akciğerlerini parçalayarak ya da sebep olduğu yıkıntıyla, ölümlere sebep olur.

Bu yazı toplamda 2179, bugün ise 2 kez görüntülenmiş

NEFES DARLIĞI

Saturday, November 29th, 2008

Normalde bilinçsiz olan solunum hareketlerinin bilinçli olması ya da soluk alıp vermek için çaba sarfetmek olarak tarifleyebileceğimiz nefes darlığının ne yazık ki ölçilebilir bir derecesi yoktur. Yani kişi eğer nefes almakta zorluk çektiğini söylüyorsa bunu doğru kabul etmek zorundayız. Böyle bir durumda buna sebep olması muhtemel durumlar araştırılır. Akciğer hastalıkları, kalp hastalıkları, kansızlık ve psikolojik nedenler bunların başında yer alır. (more…)

Bu yazı toplamda 16609, bugün ise 6 kez görüntülenmiş