‘Çocuk Hastalıkları’ kategorisi için arÅŸiv

PRENATAL TANI

25.02.2009

Prenatal dönem kelime anlamı olarak gebeliÄŸin baÅŸladığı andan doÄŸumun gerçekleÅŸtiÄŸi ana kadar olan dönemi kapsar. Bu dönem bebek oluÅŸum ve geliÅŸiminin gerçekleÅŸtiÄŸi zaman dilimidir. Annenin bu dönemde kullandığı ilaçlar, yaptığı hareketler, içinde bulunduÄŸu her tür durum bebeÄŸi direk olarak etkileyecektir. Bahsi geçen çevresel faktörlerden bağımsız olarak birde genetik faktörler vardır. Çevresel faktörler kontrol edilebildiÄŸi halde genetik faktörler çoÄŸu zaman kontrol edilemezler hatta sonuçları ortaya çıkıncaya kadar farkedilmezler. Söz konusu olan anne karnında ki canlı olunca bu sonuçları görmek ancak doÄŸum sonrasında mümkün olabilmektedir. Ancak son yıllarda teknolojinin hzılı bir ÅŸekilde ilerlemesi, buna paralel olarak tıp bilimi ile teknolojinin bir arada deÄŸerlendirilmesi bu ortaya çıkan sonuçların bir kısmını veya ön habercilerini doÄŸumdan önce görmemizi saÄŸlamaktadırlar. (daha fazla…)

Bu yazı toplamda 1024, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

İDRAR YOLU ENFEKSİYONU

01.02.2009

Toplumda bir doktora baÅŸvuru nedenleri arasında ilk sıralarda yer alan idrar yolu enfeksiyonları, herhangi bir saÄŸlık kurumuna baÅŸvurmayanlarıda ekleyince en sık görülen hastalıklardan biri haline gelmektedir. Özellikle baÅŸlangıç döneminde veya baÅŸlangıç dönemine ileri dönem bulgularının eklenmediÄŸi vakalar genellikle tesadüf eseri yakalanır. İdrar yolu enfeksiyonlarında en sık görülen bulgu idrarda yanmadır. Acıma olarak da tarif edilen bu bulgu eriÅŸkinler için geçerlidir. Çocuk ya da yenidoÄŸan yaÅŸ grubunda idrar yaparken aÄŸlama buna eÅŸdeÄŸer bir bulgudur. Bundan baÅŸka idrarda renk deÄŸiÅŸikliÄŸide tabloya eÅŸlik edebilir. Uzunca zaman bu ÅŸikayetlerle devam eden idrar yolu enfeksiyonuna sahip bireyler bu durumu çoÄŸunlukla önemsemediklerinden doktora çok geç baÅŸvururlar. Bu kiÅŸiler genellikle tabloya ateÅŸ, mide bulantısı, kusma ve aşırı sıvı kaybına baÄŸlı bulgular eklendikten sonra bir saÄŸlık kurumuna baÅŸvrurlar. (daha fazla…)

Bu yazı toplamda 1235, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

SOÄžUK ALGINLIÄžI

27.01.2009

Vücudumuz birçok miroorganizma ile başedebilme yetisiyle donatılmıştır yeter ki biz ona ihtiyacı olan desteği verelim. Günlük hayatın ağır temposu bazen bu desteği vermemize engel olmaktadır. İşte tam da bu sırada karşılaşılan bir enfeksiyon ajanı kolaylıkla enfeksiyona neden olabilmektedir. Özellikle günümüzde toplu halde bulunulan ortamların artması bu ajanlara maruz kalınabilme ihtimalini arttırmaktadır. Kreşler, okullar, işyerleri, sinema ve tiyatro salonları bu tür enfeksiyonların yayılmasında etken yerlerdir.

KiÅŸilerde birden baÅŸlayan halsizlik, kırgınlık, burun akıntısı ÅŸikayeti mevcuttur. Bu ÅŸikayetlerin kiÅŸinin günlük hayatına etkisi bireyler arasında deÄŸiÅŸkenlik göstermektedir. Kimisi günlük hayatına sorunsuz bir ÅŸekilde devam ederken kimisinde ÅŸikayetler çok ağır seyreder. Esasında virüslerden kaynaklanan bir rahatsızlık olan soÄŸuk algınlığında kırgınlık ve halsizlik en önemli sorunlardır. (daha fazla…)

Bu yazı toplamda 1515, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

KUSMA

25.01.2009

Kusma mide içeriğinin alışılagelmişin aksi yönünde ağızdan dışarı atılmasıdır. Hayatımızın birçok döneminde karşılaştığımız bu durumda önemli olan kusmanın nasıl olduğu, kusmuğun rengi, içeriği ve miktarıdır. Örneğin fışkırır tarzda kusma daha çok kafa travmalarında karşılaşılan ve kafa içi basıncının yükseldiğini gösteren bir durumdur. Bunun dışında özellikle yeni doğan çocuklarrda reflüye bağlı gıdavi kusmalar çocuğun genel durumunu bozmadığı sürece normal kabul edilen bir durumdur. Beslenme sırasında çocuğun daha dik pozisyonda tutulması, miktar olarak daha az beslenmesi, beslenme sonrası hemen yatırılmaması en başta gelen önlemlerdir. Okul çağı çocuklarında sık görülen bir diğer tablo ise balgam içerikli kusmadır. Özellikle üst solunum yolu enfeksiyonunun olduğu dönemde geniz akıntısı nedeniyle çocukların balgamlarını yutarlar. Balgam mide için uyarıcı bır maddedir ve çocuğu sık sık kusturur. Kusmuğun renginin sarı yeşil renkli olması ise biraz daha ciddi bir tabloya işaret eder. daha çok cerrahi yaklaşım gerektiren durumlarda olan bu tabloda çocuk beslenmemesine rağmen kusmaya devam etmektedir. Apandisit, barsak düğümlenmesi veya yapışıklıkları gibi tablolar bu şikayete yol açabilir.

Bu yazı toplamda 629, bugün ise 2 kez görüntülenmiş

İNTRAUTERİN GELİŞME GERİLİĞİ

11.01.2009

Günümüzde her ne kadar ülkemizin her yerinde eÅŸit olmasada bir çok kesiminde gebelik takibi çok sıkı bir ÅŸekilde yapılmaktadır. Bu sebepten bir çok hastalığa daha anne karnında tanı koyabilmek mümkün hale gelmiÅŸtir. Bu hastalıklardan sık gürülenlerinden biride anne karnında geliÅŸme geriliÄŸi olmasıdır. YenidoÄŸanın doÄŸum ağırlığı kendi yaşıtlarına göre belirlenen standartların altındadır. Buna yol açan sebepler çeÅŸitli olmakla birlikte ilerlemiÅŸ anne yaşı, annenin ilaç bağımlısı olması, çoÄŸul gebelik, preeklempsi-eklempsi, kromozom anomalileri, annede hipertansiyon veya baÅŸka bir kronik hastalık olması, (daha fazla…)

Bu yazı toplamda 384, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

PREMATÜRİTE

06.01.2009

Prematürite gebelik süresinin son adet tarihine göre 32 haftanın altında kalmasıdır. Hem aile hem de çocuk için ciddi sorun ve riskler taşıyan bir durumdur. Gebelik esnasında anne karnındaki bebeÄŸin besin ve oksijen ihtiyacının teminini engelleyen durumlar, çoÄŸul gebelikler, kan hastalıkları, plasenta ile ilgili problemler, annenin gebelik öncesinde veya sonrasında sahip olduÄŸu kalp ve böbreÄŸi etkileyen kronik hastalıklar, gebelik esnasında geçirilen enfeksiyonlar, uyuÅŸturucu madde kullanımı, sık doÄŸum yapma, zarların erken açılması ve gebelikte kullanılan kimi ilaçlar bebeÄŸin beklenen zamandan önce doÄŸmasına neden olur. (daha fazla…)

Bu yazı toplamda 1080, bugün ise 2 kez görüntülenmiş