KAN TRANSFÜZYONU

Kan günümüzde yapay olarak üretilememesine rağmen en çok nakledilen vücut ürünüdür. Tek kaynağı canlı insan olduğu için kan son derece kıymetli ve gereksiz kullanılmaması gereken bir ilaçtır. Kan nakli bu yüzden doğru yapılması önem arz eden bir olgudur. Doğru zamanda doğru kan ürününü vermek çok önemlidir. Böylece hem gereksiz kan nakli yaparak elimizde ki sınırlı sayıdaki silahı kaybetmemiş olacağız hem de gereksiz kan nakli yapılmasının kişiye muhtemel yan etkilerini önlemiş olacağız.

Kan transfüzyonu hastada ciddi miktarda kan kaybı varsa, hemoglobin miktarı 6mg/dl’nin altında ise, hastada kan kaybına dair bulgular varsa, kalp krizi durumlarında, kalp yetmezliğinde, kalp spazmında, beyin kanamasında hastanın bulguları varsa kan nakli yapılabilir. Bir ünite kan 450 cc’dir.

Tam kan : Anlamlı derecede sıvı kaybı bulguları ve oksijen taşıma kapasitesinde azalma, akut kanama, ciddi kanama ve kalp cerrahisinde kullanılır.

Eritrosit süspansiyonu : Bulgu veren anemide kullanılır.

Trombosit transfüzyonu : Altta yatan malign bir hastalığı ve kanaması olan hastalarda verilebilir.

Plazma ürünleri : Konjenital kanama hastalıkları, kronik karaciğer hastalıkları ile olan kanama hastalıklarında, k vitamini eksikliğinde, yaygın pıhtılaşma bozukluğunda ve kan sulandırıcı ilaç kullananlarda olan aşırı kanamalarda kullanılır.

Kan transfüzyonu yapılan hastalarda en sık görülen sorunların başında allerjik reaksiyonlar gelir. Bunu kan grubu uyumsuzluğu takip eder. Uygunsuz kan naklinde en önemli sorun böbrek yetmezliğidir. Bu durumda ilk yapılması gereken kan transfüzyonunu durdurmaktır. Diğer bir sık görülen reaksiyon ise ateştir. Fazla kan verilmesine bağlı olarak sıvı yüklenmesi, iyi kontrol edilmemiş kan ürünlerinin kullanılmasına bağlı olarak enfeksiyona maruz kalması gibi tablolarda ortaya çıkabilir.

Kan Merkezlerine ulaşmak için tıklayınız.

Bu yazı toplamda 616, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

PaylaÅŸ:

Yorumunuz