Sıklıkla 45-50 yaş arası bayanlarda görülen lösemi türü olup günümüzde bilinen tek sebebi radyasyona maruziyettir. Hastalığa ait en klasik bulgu Philedelphia kromozomudur (9.ve 22. kromozomlar arasında değişim olması). Bu hastalarda halsizlik, erken doyma, karında dolgunluk hissi en sık görülen bulgulardır. Kanama ve kanın damar içinde pıhtılaşarak tıkanıklığa yol açması görülebilir. Mide ve barsak ülserleri hastalığa eşlik edebilir. Dalak büyümesi sık görülürken diğer organların büyümesi daha nadirdir. Hastalık üç şekilde devam eder. Ya kronik olarak seyreder, ya hızlanarak durumu kötüleştirir ya da akut lösemiye dönüşür. Tedavide tüm evrelerde kemoterapi uygulanır.

Bu yazı toplamda 2930, bugün ise 6 kez görüntülenmiş

Genellikle ileri yaş popülasyonda karşımıza çıkan bir lösemi türüdür. Genel olarak hastaların bir şikayeti yoktur. Başka nedenlerle doktora başvuran kişilerde yapılan rutin kan tetkikleri sırasında beyaz kan hücrelerinin yüksek olması ile karşımıza çıkar. Eğer hastada bir şikayet olacaksa ilk şikayet genelde tüm vücutta yaygın bezelerdir. Dalakta büyüme, kansızlık ve kanamalarda şikayet konusu olabilir. Kadınlarda daha sık görülür. Sebep olara virüsler ya da radyasyon gösterilememiştir. Erken evre hastalar sadece takip edilirken ileri evre hastalarda kemoterapi ilk tercihtir.

Bu yazı toplamda 3087, bugün ise 5 kez görüntülenmiş

Bağışıklı sisteminin en sık karşılaşılan kötü huylu hastalığıdır. Batı ülkelerinde daha sık görülmektedir. Erkek cinsiyetinde ve ileri yaşta daha sık karşımıza çıkar. AİDS hastalarında, organ nakli yapılanlarda, bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullanan kişilerde, kalıtsal bağışıklık sistemini baskılayıcı hastalığı olanlarda, bazı tür saç boyalarını kullananlarda sık görülür.

Hastalar en sık ağrısız boyun bölgesinde ki beze ile gelirler. Sıklıkla diğer lenf bezleri ve organlarda da tutulum olur. Kemik iliği ve karaciğer tutulumu sık görülmekle birlikte en sık görülen organ midedir. (more…)

Bu yazı toplamda 3041, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Özellikle 20-30 yaş ve 50-70 yaş arası en fazla kaşrımıza çıkan; kadınlarda erkeklere oranla biraz daha fazla görülen lenf bezlerinin hastalığıdır. Ebstein bar virüsü denilen bir virüsle ilişkilendirilmeye çalışılmıştır. AİDS hastalarında da sıkça görülmektedir.

Hastalarda ki en sık şikayet boyun bölgesinde tek başına bulunan bezedir. Bunun yanında diğer lenf bezlerinde büyüme, dalak ve diğer organlarda da büyüme görülebilir. Belli aralıklarla yükselip düşen ateş, altı ayda on kilogramdan fazla zayıflama, gece terlemeleri, tutlan bölgelerin komşuluğunda bulunan damar ve sinir yapılarına bası, kansızlık gibi durumlar Hodgkin hastalarında sık rastladığımız bulgulardandır. (more…)

Bu yazı toplamda 1547, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Vücudumuzda lökosit adında kan savunma hücreleri bulunmaktadır. Bu hücreler hastalıklarda miktar olarak artarken fonksiyonel olarak da aktif hale geçer. Bu kan hücreleri lenfoid seri ve myeloid seri olmak üzere ikiye ayrılırlar. Sağlıklı kişilerde bu hücrelerin herbirinin ayrı bir fonksiyonu bulunmaktadır. Bu ayrım bu hücrelerin kendi hastalıklarında da önem arz etmektedir. ALL denilen Akut Lenfoblastik Lösemi daha çok çocuklarda görülürken AML denilen Akut Myeloblastik Lösemi genellikle 65 yaş civarında olmak üzere erişkinlerde daha sık görülmektedir. (more…)

Bu yazı toplamda 4910, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Hemoglobinin yapısal anormalliklerinden sık görülen bir diğeri ise talasemilerdir. Klinik olarak çok farklı seyreden türleri vardır.

Talasemi taşıyıcılığı denilen türde kişilerin genelde şikayetleri olmaz. Bunlar teadüfen yapılan incelemeler sonrasında yakalanır ve genel durumları çok iyidir. Sadece genetik danışmanlık önerilir. Çünkü bu kişiler eğer akraba evliliği ya da aynı köy, mahalle gibi genetik olarak yakın ilişki içindeki biri ile evlenir ise çocuklarında talasemi görülme olasılığı artar.

Cooley anemisi denilen talasemi ağır seyrettiği türünde ise kişiler doğumda normaldir. (more…)

Bu yazı toplamda 2397, bugün ise 0 kez görüntülenmiş